17 Aralık 2010 Cuma

Günlük

Hayatımda yaptığım en mantıklı hareket bir buçuk senedir günlük tutuyor olmam. Bu bir buçuk senenin hayatımın en epik dönemine gelmesi de hayatımın bana bahşettiği bir güzellik.

Az önce üç defterlik arşivimin ilk defterinin bir bölümünü okudum. Çok heyecanlı. O zaman yeni tanımaya başladığım kişilerin şu anda hayatımda olduğu yerler, aşık olduğum kız hakkında düşündüklerim, ona yaklaşmayı nasıl da bir türlü cesaret edemediğim, nasıl bir araya gelemeyişimiz, ama hayatın da nasıl bir şekilde yolumuzu aynı raya koyuşu gün be gün kaydedilmiş defterlere.

Gerçekten çok garip. Dünyada herhangi birinin ilgisini çekmeyecek kadar önemsiz bir yaşamım olmasına rağmen kendime inanılmaz heyecanlı geliyor. Hepimiz için aynı değil mi zaten? Bu bahsettiğim heyecan, hayatımızın "çekilir" olmasını sağlayan tek şey belkide. Olayın başında ne kadar ufak çapta olan bir olayın, ilerleyen zamanlarda ne şekle büründüğünü görmek, olayın sonunu göremeden, sadece önümüzdekini görebilen o saf halimiz ve bunların hepsini organize bir şekilde el altında bulmak.

İşe başlarken bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim. Ama şimdi, ben var olduğum sürece, sıra sıra günlüklerim de var olmaya devam edecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder