19 Aralık 2010 Pazar

Pınar'ım.

O benim kıvırcık saçlımdı.
O benim koskoca bir programı izleme sebebimdi.
O erken-ergen dönemimde iç dünyamı renklendiren kızdı.

Evet, o Pınar idi.

Akademi Türkiye programının başına geçip, sıranın Pınar'a gelmesini beklerdim. Onun sırası geçtikten sonra da kamera onu çeksin diye beklerdim. Annem babam ısrarla "Bu kızın sesi zoraki çıkıyor!" buyursa da; hayır, onun sesi biricikti. Orijinal bir ses tonu vardı ve insanlar bunun farkına varmaktan aciz idiler.

Kolay mı. O, o zamanki yaşamıma kadar Sms'le oy attığım tek insandı. Hala daha öyle. O yarışmadan biri gidecekse o Özgür olmalıydı. Gitti yabancı damat oldu zaten. O yarışmanın ödülünü hakeden biri varsa o Pınar idi. Onun mutluluğu benim mutluluğumdu. Onun kıvırcık saçlarının içine periler yuva yapmıştı. O periler, Pınar şarkı söylerken her bir saç telinden tırmanıp şarkıya eşlik ediyordu. Pınar'ın çok saçı vardı. Bu çok peri demekdi. Birşeyi ise yeni yeni keşfediyorum. Pınar'ın da, perinin de baş harfi "P"dir.

Neyse.

O Pınar, bu akşam Disko Kralı'nda. Ve o Pınar dumçıkı bir pop şarkısı söylüyor.
O Pınar çok değişmiş.
O Pınar'ın gözlerini para kör eylemiş.
O para ona, asiliğini yansabilecek bir müzik olan rock yerine, paranın olduğu popu seçtirmiş.

Ah o Pınar.
Gençliğimin Pınar'ı

Bana eski Pınar'ımı geri verin, eh periler.

Bana Pınar'ımı verin.

Ben ona yine sms atarım ki.

2 yorum:

  1. ahh yazın o kadar güzel ki :D çok eğlenceliydi tamam sen her ne kadar sitem ediyor olsan da ben okurken çok eğlendim, kızma :)

    Evet ben de gördüm ve kınadım kıvırcık saçlı pınar'ını.. :)

    YanıtlaSil
  2. Aaa çok teşekkür ederim :)) O kadar çok sevindim ki beğendiğine :)

    YanıtlaSil